29. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı - COP 29 Tamamlandı
Küresel iklim kriziyle mücadele kapsamında 2015 Paris Anlaşması ile belirlenen küresel sıcaklık artışını 1.5 santigrat derece ile sınırlamak ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmak gibi hedefler doğrultusunda Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne taraf olan ülkelerde alınan ve alınması gereken aksiyonların görüşüldüğü Taraflar Konferansı’nın (COP) 29uncusu bu sene 11 - 22 Kasım 2024 tarihleri arasında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleştirildi. COP 29 kapsamında 15 yıl sonra ilk kez yeni bir küresel iklim finansmanı hedefi belirlemek üzere dünyadaki tüm ülkelerin temsilcileri bir araya geldi.
29. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP 29)’un en önemli gündemi iklim finansmanı konusuydu. Finans COP’u olarak da adlandırılan konferansta taraf ülkelerin daha güçlü iklim eylemleri gerçekleştirecek araçlara sahip olmasının sağlanması, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve dirençli toplulukların oluşturulması için ihtiyaç duydukları finansmana erişimlerini kolaylaştırmak üzere yoğun ve hararetli müzakereler gerçekleştirilerek müzakereler sonucunda Bakü Finans Hedefi (Baku Finance Goal (BFG) ) üzerinde anlaşma sağlandı.
- Bakü Finans Hedefi mevcut yıllık 100 milyar dolarlık taahhüdü üç katına çıkarılarak 300 milyar dolarlık finansman miktarını içeriyor. Gelişmekte olan ülkeler, 2035 yılına kadar yıllık 1.3 trilyon dolarlık finansman talep etmişlerdi ve kararlaştırılan miktarı ihtiyaçların çok altında bulduklarını ifade ettiler. Ayrıca, gelişmekte olan ülkelerin iklim finansmanının ağırlıklı olarak hibe şeklinde verilmesi taleplerine karşın talepleri BFH sonuç metnine dahil edilmedi.
- COP29’da su yönetimi üzerine geliştirilen İklim için Su Eylemi Deklarasyonu, yaklaşık 50 ülke ve WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) gibi önemli kuruluşlar tarafından desteklenerek kabul edildi. Deklarasyon kapsamında, su yönetimiyle ilgili ulusal katkı beyanları ve ulusal uyum planlarına su temelli önlemlerin entegre edilmesi önerildi.
- BM tarafından desteklenen karbon piyasalarına ilişkin karbon kredilerinin şeffaflığını artırmayı ve bu piyasaların yıllık 1 trilyon dolarlık finansman yaratmasını hedefleyen ve ulusal iklim planlarının uygulanma maliyetlerini yılda 250 milyar dolar azaltma potansiyeline sahip yeni kurallar kabul edildi.
- COP29’da Kayıp ve Hasar Fonu’nun 2025 itibarıyla fon dağıtımına hazır hale gelmesi için gerekli anlaşmalar sağlandı. Şimdiye kadar fonda 730 milyon dolar toplamış durumda ancak bu miktar, ihtiyaç duyulan destek için sadece bir başlangıç noktası olarak görülüyor.
- İngiltere ve Brezilya’dan iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik taahhütleri konusunda daha iddialı yenileme açıklamaları yapıldı. Buna göre; İngiltere’nin elektrik sektöründe 2030 yılına kadar % 100 temiz enerjiye geçiş yapacağı belirterek emisyonlarını 2035 yılına kadar 1990 seviyelerine kıyasla % 81 oranında azaltacakları taahhüdünde bulunuldu ve Brezilya’nın ise 2005 yılına kıyasla karbondioksit emisyonlarını yüzde 59 ila 67 oranında azaltmayı hedefledikleri açıklandı.
- Nükleer enerji kapasitesini 2050 yılına kadar üç katına çıkarma hedefi doğrultusunda altı ülke daha deklarasyona katıldığını açıkladı. Bu gelişme, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, ABD ve Dünya Nükleer Birliği’nin ortak etkinliği ile duyuruldu. ABD hükümeti ise 2050 yılına kadar 200 gigavat nükleer kapasiteyi devreye almayı planladığını açıklayarak nükleer enerjiye olan desteğini yineledi.
- Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin 2050 yılına kadar nükleer enerji kapasitesini üç katına çıkarma hedefiyle hazırlanan deklarasyona imza attığını açıkladı. Çevreci kuruluşlar, nükleer enerjinin maliyetli, riskli ve zaman alıcı olduğunu belirterek yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğine yatırım yapılması gerektiğini savunuyor.
- Birleşik Krallık, Yeni Zelanda ve Kolombiya, fosil yakıt sübvansiyonlarının aşamalı olarak kaldırılması amacıyla kurulan Sübvansiyonlar Dahil Fosil Yakıt Teşviklerinin Aşamalı Olarak Kaldırılmasına ilişkin Uluslararası Koalisyonu’na (COFFIS) katıldıklarını duyurdu. COFFIS, verimsiz fosil yakıt teşviklerini aşamalı olarak kaldırmayı hedefleyen ve Hollanda liderliğinde yürütülen 16 üyeli bir uluslararası koalisyon olarak öne çıkıyor. Bu ülkeler, 2030 yılına kadar fosil yakıt sübvansiyonlarını azaltmaya yönelik ulusal planlar hazırlayarak COP30’da sunmayı taahhüt ettiler.
- Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC Başkanı) Jim Skea, mevcut politikaların devam etmesi halinde küresel sıcaklık artışının bu yüzyılın sonunda 3 dereceye ulaşabileceğini söyledi. Emisyon azaltımında özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının potansiyeline dikkat çeken Skea, rüzgâr ve güneş enerjisinin düşük maliyetli alternatifler sunduğunu ve küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 7’sini azaltabileceğini ifade etti.
- Ukrayna, COP29’da savaşın çevresel tahribatına rağmen yeşil bir kalkınma vizyonu benimsediğini vurguladı. Ukrayna Çevre Bakanı Svitlana Grynchuk, yenilenebilir enerji yatırımlarının hem fosil yakıt bağımlılığını azaltacağını hem de daha dayanıklı altyapılar oluşturacağını ifade etti.
- Bakü'deki toplantılarda, iki temel standart üzerinde anlaşmaya varıldı:
- Metodoloji Gereksinimleri Standardı: Paris Anlaşması Kredilendirme Mekanizması kapsamındaki projelerin nasıl geliştirileceği ve değerlendirileceğine dair gereksinimleri içeriyor.
- Giderim Faaliyetleri Standardı: Atmosferden sera gazı giderimi yapan projeler için gereksinimleri belirliyor.
- Bu standartlar artık Denetleme Kurulu belgeleri olarak kabul edilip, piyasa gelişmelerine uygun şekilde güncellenebilir hale getirildi. Bu, proje geliştiricilere metodolojilerini hazırlayarak projelerini Paris Anlaşması Kredilendirme Mekanizması’na kayıt ettirmeleri için bir rehber sunuyor.
COP30, 10-21 Kasım 2025 tarihleri arasında Brezilya’nın Belem şehrinde gerçekleştirilecek.
COP31’in yeri henüz belli değil ancak Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı, COP29 Türkiye Başmüzakerecisi Fatma Varank, Türkiye’nin COP31'i ağırlamak üzere aday olduğunu resmi olarak açıkladı.
Kaynaklar: